
Kitap Okumak ve Televizyon İzlemek Beynimizi Farklı Şekillerde Nasıl Etkiliyor?
2013 yılında Japonya’daki Tohoku Üniversitesi’nde bir araştırma yapıldı. Hiraki Takeuchi önderliğindeki çalışma ekibi, televizyonun 276 çocuğun beyinleri üzerindeki etkileri ile televizyon izleyerek geçen süreyi ve bunun sahip olduğu uzun vadeli etkileri inceledi.
Araştırmacı Takeuchi, çocuklar ne kadar çok televizyon izlerlerse beyinlerinin aşırı uyarılma ve saldırganlıkla ilgili bölümlerinin de o kadar kalınlaştığını keşfetti. Ayrıca, frontal lobun kalınlaştığı da görüldü ki bunun sözel akıl yürütme becerisine zarar verdiği biliniyor.
Çocukların televizyon izlediği saatler arttıkça sözel testlerinin sonuçları da aynı oranda düştü. Beyindeki bu negatif etkiler çocuğun yaşı, cinsiyeti ve ekonomik durumundan bağımsız olarak gerçekleşti.
Aynı yıl başka bir çalışmada roman okumanın beyin üzerindeki etkileri araştırıldı. Emory Üniversitesi’nden Gregory Burns ve meslektaşları manyetik rezonans (MR) sonuçlarına dayanarak okumanın etkilerini öncesi ve sonrası olarak görmek istediler.
Üniversite öğrencilerinden, Robert Harris’in İtalya’daki Vezüv Yanardağı patlaması konulu gerilim romanı Pompei‘i okumaları istendi. Bu kitabın seçilmesinin sebebi güçlü bir anlatıma sahip olması ve gerçek olaylara dayanan etkileyici bir konuyu işlemesiydi.
Romanı okuduktan sonra, öğrencilerin beyinlerinde dil ile ilgili bölümlerdeki bağlantılar arttı. Beynin duyusal motor bölgesinde de hareketlenme meydana geldi, bu da okuyucuların kitaptaki karakterlere benzer hisler yaşadığını gösteriyordu.
Bunların yanı sıra kitap okumanın uzun vadeli etkileri de mevcut. Okumak, beyninizi uyarır ve yaşlı insanlarda bilişsel zayıflamayı erteler. Araştırmalar, televizyon izlemenin Alzheimer için bir risk faktörü oluşturmasına karşın düzenli kitap okuyan yaşlı kişilerde Alzheimer görülme ihtimalinin iki buçuk kat azaldığını buldu.
Sussex Üniversitesi araştırmacılarına göre altı dakika kitap okumak stres seviyelerini yüzde 68 oranında azaltabilir. Okumak bu konuda, müzik dinlemek (yüzde 61), çay ya da kahve içmek (yüzde 54) ve yürüyüş yapmak (yüzde 42) gibi diğer tüm rahatlatıcı aktiviteleri geride bırakıyor.